16 Kasım 2009 Pazartesi

65 Yıllık Sürgün









Yıl 1943. Kafkaslar soğuk bir kışla beraber ikinci bir “sürgün” dalgasını daha karşılamaya hazırlanıyor. İnsanlar bir yandan kapıya dayanan kışı düşünürken diğer bir yandan da II. Dünya Savaşı’nın getirdikleri ile mücadele ediyor. Evinde ki çoğu erkek asker de olan Kafkas Türkleri bir bir yurtlarından, topraklarından geçersiz ve koşulsuz bir şekilde “sürgün” ediliyor. Aslında her ne kadar herkes bilse de neden “sürgün” edildiğini kimse dile getirmiyor, dur demiyor bu haksızlığa. Kaderlerinin çizdiği tren yolunda hayvan vagonlarında geçen bir yolculuk ve her durakta verilen bir kayıp.

İşte bu insanların içinde öyle bir halk var ki 65 Yıl geçmiş olmasında rağmen hala kaybettiği hak, hürriyet ve topraklarını geri alamıyorlar. Aksine hala birşeyler kaybetmeye devam ediyorlar. Bunun son örneğini 2005′te Rusya’nın Krasnodar bölgesinde gördük. Bu insanların adı Ahıska Türkleri!..

14 Kasım 1944′te başlayıp 65 Yıl boyunca devam eden ve zaman içerisinde giderek artan bir zincirle çevrili bir halk Ahıskalılar. Bu zincirin her halkası farklı bir anlam, farklı bir tarih taşıyor. Sürgün, soykırım, haksızlık, yoksulluk, dışlanma, tehdit, dayak, baskı, gözlem, taciz gibi daha binlerce acı içerikli anlamları olan kelimeler oluşturuyor bu zinciri halka halka. İşte böyle bir nesil Ahıskalılar. Buna rağmen yılmayan mücadele eden bir yapıya sahip Ahıskalılar. Sovyetler Birliği döneminde kimliğinde Türk yazan tek Türk topluluğu Ahıskalılar. Bunun ödülü olarakta tarihin tozlu sayfalarında çektiği acılarla anılmaktansa iki satırlık yazılarla değersiz sayfalar arasına konan bir halk Ahıskalılar. Özellikle Türk Tarihini araştıran değerli Akademisyenlerimizce ilgi görmeyen bir halk Ahıskalılar. Yıllardır vaadedilen ve bir türlü gerçekleştirilemeyen kanulardan sıkılan bir halk Ahıskalılar. Özlem dolu gözyaşları ile uzaktan uzağa vatan dediği toprağını göremeyen ama kokusunu kalbinin derinliklerine kadar çekebilen bir halk Ahıskalılar.

1864′te Kafkaslarda uygulanan ilk göçten itibaren günümüze kadar geçen süre zarfında kaybettiği hakları geri kazanmayan bir halk yok Ahıskalılar dışında. Artık 65 Yılı geride bırakırken geriye dönüp baktığımızda hala oraya, Ahıska’ya çok uzaktayız. Hergün vatanından uzakta çaresizlik içerisinde bir kayıp daha veriyoruz. Ve malesef verdiğimiz bu kayıplan genelde o “sürgün” den, 65 Yıl önce yaşanan o kötü olaylardan sağ kalan “bir avuç” insan.

İnsan Haklarının bahseldiği bir Dünya’da yaşamamıza rağmen onun tadına bakamayan tek millet biz olmalıyız galiba. Bir 14 Kasım daha yaklaştı. Bir acı gün yıl dönümü yine geldi çattı. Biz ki Ahıska Türkleri olarak tarihin gizli sayfalarına adımızı acı dolu günlerle ve TÜRK olduğumuzu haykırarak yazmışız… Biz ki 65 yıldır vatanından uzak yaşıyoruz… Umut dolu yüreklerimizle yarınlara gülümsüyoruz… Kanayan avuçlarımızla toprağı tutuyoruz… Duyamasakta Ezanımızı vatanımızda…Göremesekte Türk Bayrağını dalgalanırken yurdumuzda. Biliyoruz ki gelecek o günlerde… İşte bu yüzden yarınları bekliyoruz, yarınlar için çalışıyoruz…



Kaynak; www.ahiskacan.biz

Hiç yorum yok: